11 Aralık 2010 Cumartesi

Internetsiz Takılmak

Internetin son zamanlarda sürekli yok olması sebebiyle, evde yapacak çok az şey kaldı. Gündüz evde kimse olmadığı zamanlar gitar çalarak eğlenceli vakit geçirebiliyorum. Akşam olduğunda ve insanlar eve gelmeye başladığında gitar çalmam mümkün olmuyor. İnternet de olmadığı için yapacak hiçbir şey yok.

Şu an hala internet yok ve bu yazıyı WordPad'e yazıyorum. Bugün Beşiktaş maçı vardı da çok şükür, en azından 2 saatin nasıl geçtiğini anlamadım. Tabii sonrası yine zordu. Tost yaptım. Güzel oldu. Zaten çok güzel tost yaparım ben. Hatta öyle ki, uzaktaki halam ziyaretimize geldiğinde kuzenler mutlaka tostumu yer de gider. Öyle bir şey yani... Bir zamanlar komşulardan sipariş aldığım bile oluyordu.

Az önce eski CD'lerime baktım. Bir torbaya koymuşum onlarca CD. Pcnet, Chip, Level, Oyungezer, Gamepro, Gameworld. Bir sürü dergiden çıkan CD ve DVD ile karşılaştım. Geçmişte yazdığım CD'lerle karşılaştım, sanırım geçmişte belli aralıklarla "Gerekli Programlar" isimli CD'ler hazırlıyormuşum; bir sürü CD var o formatta. Metal Gear Solid'e rastladım.

Championship Manager 99 bile vardı, hemde orjinaldi. O oyunu Kalkan'dan satın almıştım. Çok iyi hatırlıyorum, ufak bir kullanma klavuzu tarzında bir kitapçığı vardı oyunun ve ona göz gezdiriyordum. Kitapçık ingilizceydi ve ben resimlere bakaraktan mutlu oluyordum. Tabii o zamanlar oyunu çözememiştim. Evet, 9 yaşında pek de iyi futbol menajerliği yapamıyorsunuz. Gerçi benim problemim menajerlik yapmak değil, oyunu oynayamamaktı. Nedense o oyunda asla maç yapamadım. Bilmiyorum neden... Şu an yüklesem, oynayabilirim herhalde.


Oyunlardan açılmışken konu, benim çok eskiden Sims'im vardı. O da orjinaldi. Oyuna giriyordum fakat bir daha çıkamıyordum. Onu da oynamayı çözememiştim o yaşta, 8 yaşlarında falandım sanırım. Oyundan çıkamıyordum derken gerçek anlamda söylüyorum, oyunun nasıl kapanacağını çözemediğim için veya problemli bir oyun olduğu için sürekli Ctr+Alt+Delete yapmak suretiyle çıkıyordum. Bir gün o oyunu bir takasta kullanmaya karar verdim. Mert isimli bir şahıs ile takas edecektik oyunları. O bana bir oyun getirecekti, ben ona Sims verecektim. Çocuk evime geldi malı aldı gitti, kendi getireceği oyunu ve benim CD'yi bir daha getirmedi. Hala içimde yara o yediğim kazık.

Ve tabii bir de Commandos vardı (Behind Enemy Lines). Commandos'u hala oynuyorum. Orjinal CD'ydi o da. Sanırım geçmişte çok ucuzdu orjinal oyunlar ve hemen hemen her oyunum orjinaldi benim. O orjinal CD şu an İsmail'deymiş sanırım. Neyse... Oyunun şifrelerini öğreniyorduk, kulaktan duyma. "Kontrol alt e" falan şeklinde duyuyorduk. Kontrol'un ctrl anlamına geldiğini bilmiyor olduğum için klavyede kontrol kelimesinin tuşlarına aynı anda basaraktan falan bir şeyler yapmaya çalışıyordum ve tabii haliyle olmuyordu. Epic Fail. =D


Bir gün bir abimiz vardı burada, elinde NBA Live 99 vardı. Geldi bizim eve, oyunu oynayacağız. Taktık CD'yi, Autorun olayı devreye girdi ve bir ekran geldi tabii karşımıza. O sırada yanımdaki abi şey dedi "Play yazması gerekiyordu ama yazmıyor". Evet, gerçekten de yazmıyordu ama Install yazıyordu. Install'a basmak yerine, olmuyor diyip kapatmıştık. Akla bak. =D

Her neyse, bayağı bir yazdım hiç yoktan. CD torbasından bahsediyordum. Torbada cidden çok acayip şeylere de rastladım. Ayrılırken Doğa'ya verdiğim o aptal CD'nin bir kopyası vardı ve o kopya ile karşılaştım. Taktım CD-Rom'a ve sonra direkt çıkarttım. Utanç verici geliyor şimdi. Kendi kendime utandım. =D

Torbada bir de filme rastladım. İhtiyarlara Yer Yok isimli filmi buldum. Onları ayırdım bir kenara ve şu an yanımda duruyor CD'ler. Birazdan izlemeyi planlıyorum. Eğer izlersem, film ile ilgili düşüncelerimi de bu yazının devamı olarak ekleyeceğim.

CD çalışmadı. Filmi izleyemedim. Bende paint ile birbirinden eşsiz sanat eserleri ortaya çıkarttım. İnsan aklının sınırlarını zorlayacak nitelikte eserler çıkarttım ortaya. Tabii ki onları da burada paylaşacağım. Buyrunuz...

2 yorum:

  1. dostum o şekillerin 3 boyutlusunu yaparsan bilgisayar aleminde bir çığır açar.

    YanıtlaSil