14 Şubat 2011 Pazartesi

Beşiktaş - Orlando Magic

Dün tam planladığım gibi 18:00 sularında uyandım. Kahvaltımı yaptıktan sonra hemen PC başına oturup Beşiktaş maçını izlemeye başladım.


Beşiktaş cidden kötüydü bu hafta. Hakemlerle ilgili bir sorun da yaşanmadı. Özellikle ilk yarı çok ruhsuz bir Beşiktaş izledik. İkinci yarı yine kendi kimliğine dönüp baskıyı arttırmış olsa da golü bulmak için yeterli olmadı o baskı.Ankaragücü çok şanslıydı. İlk dakika golü bulup, doksan dakika kapandılar. Tam istedikleri şey oldu. Nedendir bilinmez son üç maçtır hep rakibim "tam" istediği şey oluyor ve biz puan kaybediyoruz.

Serdar Özkan hayatının maçını oynadı. Adam yıllar yılı kendisine verilen şansları değerlendiremedi Beşiktaş'ta, sonra kendi isteği ile Galatasaray ile anlaştı ama nasıl bir kin varsa üzerinde resmen kıçını yırttı dünkü maçta. Olacak iş değil. Şu futbolu Galatasaray veya Beşiktaş'ta oynasa Arda ile eşit koşulurdu şu dönemde. Neyse...


Beşiktaş Guti olmadan oynayamıyor. Nobre bu takım için fazlalık. Hilbert sağ bek oynamalı. İsmail Köybaşı sakat olmadığı sürece ilk 11 oynamalı. Guti'nin yokluğunda onun yerinde Fernandes, geri ikilide ise Ernst ve Aurelio oynamalı. Formsuz ve yorgun Almeida dinlendirilmeliydi.

Bu maçın ardından Los Angeles Lakers - Orlando Magic maçını seyrettim. Keyifli bir maçtı. Pek takip etmiyorum aslında NBA'i, arada şifresiz verildiğini gördüğüm zaman seyrediyorum. O da haftada 2 kez falan oluyor anca. Orlando maçlarını niyeyse çok seviyorum, Hidayet'in olması büyük etken sanırım bunda. Bu arada eskiden NBA ile yanıp tutuştuğum dönemlerde Arenas'ı ilgiyle takip ederdim. Hatta NBA Live 08'de kapak olduğu zamanları dün gibi hatırlıyorum. Lakers'a attığı 60 sayı, unutulmazdı. O adamın bugünlerde bitik olduğunu görmek üzücü. Neydin sen be bir zamanlar... 0 numarayı giyme hikayeni anlatır, ne büyük adammış falan derdik. Hey gidi günler hey. Tracy McGrady ve Arenas'a çok üzülüyorum. T-Mc'de bir zamanlar kapak olmuştu NBA Live'a, sanırım 07'ydi. Kapak olanlar şanssızlık/sakatlık yaşıyor, EA'in cenabetliği.

Hidayet yardırıyor. Sen n'pıyon Kobe?

Bu yazıya aslında bugün izlediğim Ben Hur'u da ekleyecektim ama vazgeçtim. Onu tek bir yazıda ele alacağım veya hiç almayacağım. Eğer yazmazsam onunla ilgili bir şeyler, tek cümle ile özetlemek gerekirse: "Sonu etkileyiciydi".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder