4 Mart 2011 Cuma

Inception > The King's Speech

Az önce bitti The King's Speech. 83. Oscar Ödülleri'nde en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi senaryo ve en iyi erkek oyuncu gibi en önemli ödülleri silip süpürdü bildiğiniz üzere bu film. Bu kategorilerde Inception ile kapışması bekleniyordu The King's Speech'in ancak bir kapışma olmadı; direkt ezdi geçti resmen King's. Benim favorim Inception'dı. The King's Speech'i izlemeden önce Inception diyordum, izledikten sonra da Inception daha iyi diyorum.

Pek fazla detaya girmeyeceğim aslında. Filmin olayı bir kere o kadar basit ki. Gerçek bir hikaye var ortada. Kekeme bir İngiliz kralı var ve sen bunu direkt alıp film yapıyorsun. Bu mudur yani? Pek bir etkileyici de gelmedi açıkçası bana. Hadi İngiliz olsak, milliyetçi İngiliz olsak falan anlayacağım da, bu film ile gaza gelenleri cidden anlamıyorum.

Inception'da en azından bir kurgu vardı. Adamlar düşünmüş, cidden çok uç bir hikaye yaratmışlar. Kimin aklına gelir rüyaların kontrol edilebildiği bir ortam üzerine film düşünmeyi... Inception'ı izledikten sonra "vay be adamlar yapmış aq" diyebiliyorsunuz ama The King's Speech'te öyle bir durum söz konusu olamıyor malesef.  Ne yapayım yani ben İngiliz kralı konuşmayı becerdiyse...

Inception en iyi film ve en iyi senaryo dallarında kesinlikle ödülü almalıydı. Fena haksızlık etmişler. Üzüldüm fazlasıyla.

1 yorum:

  1. söylemlerin orijinal senaryo bakımından geçerli ancak işin yönetmenlik ve oyunculuk gibi tarafları çok başka.

    YanıtlaSil